Kayıtlar

Temmuz, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PAPATYA MİSALİ

Resim
Bir papatya düşün..  Ama aşkı değil, Gücü simgeleyen bir papatya düşün.. Koparılmaya değil, Kendini yaşama adamış, Çiçek açmaya mahkum bir papatya misali.. Papatyaları neden koparırsınız ki? Aşkı simgeleyen gül değil midir sorarım size? O halde gülü niye koparmazsınız? Dikeninden mi korkarsınız? Yoksa dikeni battığında vereceği acıdan mı? Ne gülün suçu vardır canınızı acıtacak kadar, Ne de cesareti vardır papatya'nın sizi ağlatacak kadar.. Papatya canını acıtırsa gülün, Gül batırır dikenini papatyanın en derinine.. Yapraklarını koparır papatyanın acımadan.. Halbuki ikisi de aynı dünyaların çiçeği.. Toprağı aynı.. Güneş'i aynı.. Suyu aynı.. Her ikisi de sevgiyi simgeler.. Ama hep bir fark vardır aralarında.. Biri aşkı.. Diğeri ise onun getireceği acıyı simgeler.. Ama hep papatya galip gelir.. Çünkü gül aşkı.. Papatya ise onun ardında getireceği acıyı simgeler..

HAYALLERE GİDEN YOL

Resim
Tıpkı bahçesinde resmini bitirmiş yeni bir çocuk gibi, o resmine tebessümle bakarken, Yağmurun yağacağından habersiz içeri girerken, Yağmur çoktan yağmaya başlamış ve resmin boyaları silinmişti.. Pencereden yağmurun yağdığını gören çocuk, resmini dışarıda bıraktığını hatırladı ve koşarak bahçeye çıktı. Boyaların silindiğini görünce, resmin önüne diz çöktü ve bir damla yaş aktı boyaları silinmiş sayfaya. Bu sayfaya hayallerini çizmişti, Hayalleri ise yağmurla birlikte akıp gitmişti.. Öyle düşünüyordu küçük çocuk. Omuzunda bir el hissetti küçük. Bu kişi kız kardeşi idi küçük çocuğun. Elinde boş bir resim kağıdı ve bir adet kurşun kalem vardı sadece.. "Haydi otur bu kalemle bu boş sayfayı hayallerimiz ile dolduracağız" dedi kardeşi. Şaşıran çocuk kız kardeşinin bu önerisini sevmişti. Daha da şiddetlenen yağmuru aldırış etmediler, oturdular önce kız kardeşinin çizmesini istedi çocuk. O da yağmuru seyrediyor ve kokusunu içine çekiyordu. Sıra çocuğa geldiğinde ise...